image.jpg

Derginin Adı: Studies of The Ottoman Domain
Cilt: 2014/4
Sayı: 7
Makale Başlık: OSMANLI YÖNETİMİNİN ORYANTALİST İNŞASI
Makale Alternatif Dilde Başlık: The Orientalist Construction of the Ottoman Governance
Makale Eklenme Tarihi: 19.08.2014
Okunma Sayısı: 5
Makale Özeti: Oryantalizmi ilk olarak Edward Said formule etmiş ve tartışmıştır. Kendisi bunu yaparken daha çok İslam ve Araplara karşı yaklaşımlara yoğunlaşmış, bunun için de ‘Batı’da’ yazılmış edebi metinleri incelemiştir. Oryantalizmi tanımlaması açısından alana yaptığı katkı paha biçilmezdir. Bu makale ise on altıncı yüzyıldan modern zamanlara kadar ki dönemde Batı’nın Osmanlı İmparatorluğu’nu, özellikle Osmanlı yönetim biçimini, nasıl algıladığına konsantre olacaktır. Amacı Avrupa metinlerinde Osmanlı yönetimini tanımlarken karşılaşılan Oryantalist eğilimleri göstermektir. Makale ilk olarak on altı ve on yedinci yüzyıl seyyahlarının metinleri arasından seçilmiş bazı eserleri değerlendirecektir. Bu inceleme sonucu göstermektedir ki Osmanlı İmparatorluğu’na karşı teorik tabandan yoksun genel bir yaklaşımın bu dönemde var olduğudur. Seyyahlar imparatorluğu tiranlık olarak değerlendirmiş fakat tiranlığın tanımını son derece muğlak bırakmışlardır. İkinci bölüm, Aydınlanmacı düşünür Montesquieu’nun ‘Doğulu despot’ modelini inceler. Montesquieu en kötü yönetim biçiminin ‘Doğulu despotism’ olduğunu ve bunun en iyi örneğinin Osmanlı İmparatorluğu olduğunu iddia etmiştir. Son kısımda Max Weber’in ‘Sultancılık’ fikri incelenmektedir. Makale Osmanlı İmparatorluğu hakkındaki Oryantalist yargıların Weber’in onları içselleştirmesiyle nasıl modern sosyal teoriye taşındığını göstermektedir. Weber yeniçeri ordularının köleliğini temel alarak Osmanlı’daki yönetimin de toplumunda özgürlüklerden uzak olduğunu savunmaktadır.
Alternatif Dilde Özet: Edward Said formulated and discussed Orientalism for the first time and he concentrated more on the attitutes mostly towards Islam and the Arabs. He mainly examined the literary texts that were produced by the “Western mind.” By defining Orientalism as a discourse, he made an invaluable contribution to the field. This article, however, concentrates on the European perception of the Ottoman Empire starting from the sixteenth century until the modern times in terms of the interpretations about the Ottoman governance. It aims to show the Orientalist tendencies in European texts in describing the Ottoman government. It begins with the examination of selected texts written about the Ottomans by the sixteenth and seventeenth century travellers. The article determines that the general approach towards the Ottoman Empire lacked a theoretical base although the travellers did define the empire as a tyranny. The definition of tyranny, however, was quite ambigious. In the second part, the article concentrates on the Enlightenment thinker Montesquieu and his model of “Oriental Despotism.” Montesquieu argued that this was the worst governance method and the Ottoman Empire was the perfect example of it. In the final part, “Sultanism” of Max Weber was outlined. The article trys to show how Orientalist assumptions about the Ottoman Empire carried to modern sociological theory through Weber’s internalization of them. Weber argued that the enslaved janissary army caused both the Ottoman government and society to lack all kinds of freedom.

PDF Formatında İndir

Download PDF